Phone Icon
RANDEVU
Üst Banner

Covid-19 ve Obezite İlişkisi

Obezite, yalnızca bireylerin yaşam kalitesini düşürmekle kalmayıp, COVID-19 gibi bulaşıcı hastalıklara karşı da ciddi riskler oluşturabilmektedir. Bu yazıda, obezitenin COVID-19 ile ilişkisi, hastalık şiddeti üzerindeki etkileri ve bu durumun hem bireysel hem de toplumsal sağlık açısından sonuçları detaylı bir şekilde ele alınmıştır.

>Blog>Covid-19 ve Obezite İlişkisi
Bu Yazıdaki Başlıklar:

    Obezite ve COVID-19: Aşırı Kilolu Olmanın Virüse Karşı Riskleri

    Hollanda Yoğun Bakım Derneği başkanı Diederik Gommers, katıldığı televizyon programında yoğun bakımdaki korona hastalarının yaklaşık %80’inin fazla kilolu olduğunu belirterek obezite ve korona arasında bir bağlantı var gibi görünüyor açıklamalarında bulundu. Gommers, bu durum tam olarak bağlantıyı doğrulamasa da Çin’deki hastaların yüksek tansiyon ve şeker hastalığına sahip olduklarının öğrenildiğini belirterek bu semptomlar da aşırı kilolu olmanın bir parçası olduğunu, fazla kilolu olmanın akciğerlerdeki yükü arttırarak nefes alımlarını zorlaştırdığına dikkat çekti. Bunun da obez insanları covid-19 virüsüne karşı daha savunmasız hale getireceğini söyledi. Diğer bir uzman Groningen Üniversitesi eğitim hastanesinden Peter Van der Voort, da benzer noktalara dikkat çekerek bir koğuştaki hastaların neredeyse tamamının aşırı kilolu olduğunu, nedeni tam bilinmese de bağlantının çok dikkat çekici olduğunu belirtti.

    Fransız epidemiyolog Profesör Jean-François Delfraissy, Hükümete salgın konusunda tavsiyede bulunarak Fransa’nın 67 milyon vatandaşının 17 milyon kadarının yaş, önceden var olan hastalık veya obezite nedeniyle ciddi şekilde koronavirüs riski altında olduğunu söyledi. “Bu virüs korkunç, gençleri, özellikle de obez gençleri vurabilir. Aşırı kilolu olanların gerçekten dikkatli olmaları gerekir. Bu yüzden, obezite sorununun yüksek olduğu bilinen ve obezite nedeniyle muhtemelen en fazla sorun yaşayacak olan Amerika’daki dostlarımız için endişeliyiz.” açıklamalarında bulundu.

    Hastaların Covid-19 nedeniyle hastaneye yatışında risk gruplarının anlaşılması, hastalığın nasıl tetikleneceği ve tıbbi ihtiyaçların nasıl tahmin edileceği gibi pek çok açıdan öneme sahiptir. Bu nedenle ABD’de COVID-19 enfeksiyonu üzerinde en büyük çalışmalardan biri yapıldı. Petrilli ve arkadaşlarının 1 Mart ve 2 Nisan tarihleri arasında NYU Langone Sağlık merkezindeki, COVID-19 pozitif çıkan 4.103 hastanın kayıtlarını incelediği çalışmada, bireylerin hastaneye yatış nedenleri incelendiğinde, obezite faktörünün yaştan sonra, COVID-19’lular için en büyük risk faktörü olduğu belirlendi.

    Çalışmada yer alan Covid-19’lu hastaların hastaneye yatış nedenlerini ve oranlarını özetleyen ‘’karar ağacı’’na göre en önemli özellikler: 65 yaş üzeri olmak ve obezite. Karar ağacında yaş, ağacın üstünde ilk belirleyici faktördür ve bunu obezite izlemektedir. Bu nedenle, obezite en önemli “kronik” faktör olarak belirtilmiştir.

    Amerika’da 12 hastanenin kayıtlarına göre Covid-19 nedeniyle hastaneye yatırılan 5700 hasta üzerinde yapılan bir diğer çalışmada, hastalarda en sık görülen komorbiditelerin sırasıyla hipertansiyon (%56), obezite (%41.7), diyabet (%33.8) olduğu görülmüştür.

    Fransa’da yapılan bir çalışmada, SARS- CoV-2 nedeniyle yoğun bakıma alınan 124 hastanın VKİ’leri ile invaziv mekanik ventilasyon (IMV) gereksinimi arasındaki ilişki incelendi. Hastaların %47.6’ sını obez (BMI>30), %28.2’sini ileri derecede obez (BMI>35) hastalar oluştururken, toplamda 85 hasta (%68.6) IMV’ ye ihtiyaç duymuştur. IMV gerektiren hastaların oranı yaş, diyabet, hipertansiyondan bağımsız olarak erkeklerde ve yüksek VKİ’ye sahip hastalarda anlamlı derecede ilişkili olduğu bulunmuştur. Çalışmanın sonucuna göre, artan VKİ oranı ile hastalığın şiddeti artıyor. VKİ> 35 olan obez hastalarda, invaziv mekanik ventilasyon riski BMI <25 olan hastalara göre 7 kat daha fazladır. Özellikle hafif enflamasyon halinde olan elma tipi obeziteye sahip bireylerde, bu durum bağışıklık sisteminin virüse cevabını etkiler ve akciğerler üzerindeki basıncı artırır bronşları etkileyerek nefes alıp verme güçlüğü oluşturur.

    İnsan anjiyotensin dönüştürücü enzimi 2 (ACE-2), ciddi akut solunum sendromu olan koronavirüs 2’ye (SARS-CoV-2) oldukça yüksek ilişkiye sahiptir. ACE-2’nin virüsün konakçı hücrelere girişi için reseptör olduğuna inanılmaktadır. ACE-2’nin yağ dokuda akciğer dokusundan daha yüksek olduğu ve yağ dokusunun SARS-CoV-2’ye karşı da savunmasız olabileceği gösterilmiştir. Obez bireylerde ACE2 ifade eden hücrelerin sayısını artırmak için daha fazla yağ dokuları vardır. Obezitenin, SARS-CoV-2 için daha fazla koruyucu önlem gerektiren risk fakörü olduğu belirtilmiştir.

     

    Konu Etiketleri:
    diyabet, metabolizma, yandaş hastalıklar
    İlgili Yazılar