Tüp Mide "Mide küçültme" ameliyatında 4. yılında

Akalazya Nedir ?

<p><span style="color:#000000">Yemek borusunun nadir görülen hastalıklarından birisidir. Tüm Toplumda görülme sıklığı yüzde bir olarak ifade ediliyor ama kanaatimce birçok yayının da desteklediği gibi daha fazla olmakla birlikte genellikle teşhis koyamama, konamas ya da reflü hastalığıyla karışması nedeniyle tanısal güçlükler nedeniyle insidansında bir miktar daha fazla olduğunu düşünüyorum. Özellikle son yıllarda manometri ve bir radyolojik tetkiklerin imkanların artmasıyla ve doktorların aklına da biraz fazla girmesiyle akalazya hastalığında bir artış olduğu bir gerçek. Akalazya yemek borusuyla mide bileşkesinin açılamaması hastalığıdır. Hep kapalı kalması hastalığıdır. Aniden başlayabilir. Çok yavaş olarak başlayabilir. Ana bulgu yutma güçlüğü dür. Göğüs ağrısı yediklerinin yukarı gelmesi gibi bulgularda olabilir. Akalazyada tanı genellikle yemek borusu filmiyle ya da endoskopiyle ikisinin bir arada olması şarttır bence. konabilir. Manometri yani burundan takılan bir kateterle yemek borusunun basıncının ölçülmesi de tanıda mutlak gerekli olan noktalardan tetkiklerden birisidir. Malometre nedir? Malometre burundan konan bir kateterle yemek borusu basınçlarının ve yemek borusu mide bileşkesinin basıncını ölçen bir tetki çünkü yemek borusu hareketli bir organdır. Yani düz bir boru değildir. Siz bir şeyler yediğinizde yediğiniz yemekler, yer çekimi etkisiyle gitmiyor. Yani ben sizi ayağınızdan tavana bağlayıp ters çevirsem bir kaşık çorba versem, yutarsanız onu yukarı doğru gönderir yemek borusunun itici hareketleri vardır. Akalazyada bu yemek borusunun hareketleri de bozulmuştur. Hem yemek borusu hareketleri bozulmuştur. Hem yemek borusu mide bir ilişkisi açılmamaktadır. Peki nasıl tedavi edeceğiz? Maalesef ilaçla tedavisi gerçi kalsiyum antikonistleri verilir ama çok etkili değildir. Balon tedavisi deyince hani biraz şirin gibi gözüküyor ama şöyle bir balondan bahsediyorum. Endoskopta endoskopun içerisinden geçirilen daha sonra ucu dışarıdan şişirilerek yemek borusu mide yerleşkesindeki kasların düzensiz olarak ayrılmasını sağlayan bir tedavi yöntemi. Günümüzde balon tedavisi, radyolojik tedavi altında tetkik altında görerek ve o bölgedeki açılmayı iyice tetkik ederek yapılabilmektedir. Bu balon tedavisiyle yüzde yetmiş hastada hemen hemen bir balonla çözüm sağlanabilmektedir. Ama balon tedavisinin önemli bir grubunda ikinci ya da üçüncü balonların yapılması gerekli olabilmektedir. Yüzde otuz hastada ise balon tedavisi yeterli olmamaktadır. Bir diğer tedavi kitaplarda okumuşsunuzdur veya internette duymuşsunuzdur. Botoks dediğimiz Botoks nedir? Hani yüzde kullanılıyor botoks. Botoks siniri felç eden bir madde. Zaten yüzdeki sinirleri de felç ettiği için oradaki kaslar kasılmıyor ve devamlı kas donuk kalıyor. Yani kasılı kalmış oluyor ve gerginlik yaratıyor. Kasları felç ediyor. sinirler bu bölgede botoksla bloke edilir. Ve kasların kasılması ortadan kalkar ve kaslar gevşer. Ve bu bölge açılır. Biz bunu sadece yaşlı hastalar için öneriyoruz. Tedavisinin en büyük handikapı daha sonra cerrahi tedavilerde güçlük çıkarması. Botoks tedavisinin etkinliği de aslında oldukça düşük, yüzde elliler civarında. Heller miyotomisi, Heller isimli bir cerrah yaptığı için adı üzerinde yapılan mide bileşkesindeki iki kat kası keserekten soğan kabukları gibi düşünebilirsiniz. En içteki soğan kabuğu yani mukozanın kalacak şekilde yemek borusuna Santim mideye iki buçuk santim uzayacak şekilde kesilmesini içeren bir tedavi yöntemidir. Günümüzde laparoskopik daha büyüterek yaptığımız için o bölgeyi daha hakim olduğumuz için ve reflü tedavisindeki cerrahi tedaviden gelen tecrübemiz de katıldığı için kanaatimce son otuz yılda laparoskopik akalazya veya heller miyotomisi daha iyi şartlarda yapılabilmektedir. Ve tedavinin etkinliği oldukça yüksektir. Başarılı bir miyotomi sonrası hastalarda yemek borusuyla mide bileşkesi tamamen açılır. Tabii bu noktada alttaki mideden de yukarı, yemek borusundan kaçak olmaması için bir dediğimiz yarım sargının eklenmesi gerekir ki ben bunu her zaman şeklinde uyguluyorum. Ürüne konan doblikasyon da olabilir. Böylece hastaların reflüsü de ortadan kaldırılır. Bir diğer gelişen tedavi denen endoskopik olarak ağızdan girerek endoskopik yapılan miyotomi burada tabii endoskop aracılığıyla önündeki diyeceğimiz bir yakıcı aletle kaslar kesiliyor. sonuçları uzun dönem sonuçları henüz yok ama ümit vadetmektedir. Puem tedavisi. Tabii ki yine uyutuluyor hasta ama karna girilmemesi ve genel anestezi daha kısa bir miktarda alması nedeniyle avantajlarını içeriyor. Sonuç olarak Akalenzya'nın bence en önemli sorunu teşhis sorunudur. Teşhis edildikten sonra da tedavisi mümkün olan bir hastalıktır. Önemli olan geç kalmamaktadır. Geç kalmamaktadır. Çünkü geciktikçe alttaki darlık nedeniyle yemek borusunun genişlemesi söz konusu olacaktır. Adeta bir çuval. Hatta çorap deriz biz buna. O hale gelirse yapılacak bütün tedaviler yeterince başarılı olamaz.</span></p>

Tüp Mide Ameliyatında Ölüm Korkusu. Bu Ameliyatlar Ne Kadar Riskli?

<p>Hastalarımızın en büyük korkusu şişmanlık cerrahisinden ölüm korkusuyla ortaya çıkıyor. Çünkü gazete medya haberleri çok etkileyici olabiliyor. Bugün ülkemizde maalesef bir şekilde şişmanlık cerrahisinde çok hızlı bir ivme var. Cerrahi merkezler özellikle tüp mide dediğimiz mide küçültme ameliyatlarının çok aşırı yaygınlaşması nedeniyle biraz da kontrolsüz yaygınlaşması nedeniyle tecrübe eksikliği az olan merkezler ve cerrahlarda kaçak ve kaçak olasılığının yanı sıra, kaçakların tedavi edilememesine bağlı sorunlar gözükebiliyor. Yirmi beş yıllık meslek yaşantımda açıkçası obezite cerrahisi benim en güvenli olduğum, en sevdiğim alanlardan birisi. Hiç ölüm olayım olmadı. Tüm serim içerisinde de sadece bir kaçak vakası var. Onu da sorunsuz olarak tedavi ettim. Peki insanlar niçin korkuyor? Niçin ölüm korkusu ve kaçak korkusu bu kadar yaygın? Kabaca bir örnek vermek gerekirse Amerika Birleşik Devletleri'ndeki Amerikan Bariatrik Cerrahi Derneği'nin yaptığı çalışmaya göre bu ameliyatlardan ölüm oranı binde bir. Yani kesesi ameliyatı kadar. Örneğin bir kalp ameliyatında ölüm oranı ise yüzde iki. Yani yüz kişiden iki ölü kişi ölüyor. Ama hiç kimse koroner bypass ameliyatına girerken ya işte hastamız ölüm olayı ne kadardır diye sorgulamıyor veya ölümü sorgulamıyor. Hemen bir örnek vereyim. Şişmanlık ameliyatı olan insanlarda kalp nedeniyle ölümler yüzde altmış oranında azalıyor. Yine elimde raporlar var. Hemen size buradan bilgiler vereyim. Şeker hastalığına ölüm oranları yüzde doksan oranında azalıyor. Bu Amerikan raporları. Kalp hastalıkları yanı sıra kansere bağlı ölümler yüzde altmış oranında azalıyor. Yani bu cerrahi ölüm oranı son derece düşük olduğu gibi diğer hastalıklarda da ölüm oranını düşürüyor. Bu çok önemli. Bu konuda çok sayıda çalışma var. En önemlisi de İsveç çalışması. İsveç'te yapılan bilimsel çalışmada ameliyat olanlarla olmayanlar karşılaştırıldığında ameliyat olanların on yıl daha fazla yaşadığı ortaya konmuş. Elbette ki bu verilere rağmen ortaya çıkan bir gerçek de yok değil. Hastaların doktor seçimine dikkat etmesi gerekiyor. Merkez seçimine dikkat etmesi gerekiyor. Orada da sorulacak olan soruları bizim kazandığımız Center Excel kriterlerinde aranmak gerekiyor. O da nedir? Bir, bu cerrah bu işi kaç yıldır yapıyor? Üç yıldır mı? Beş yıldır mı? On yıl yirmi yıldır mı? İdeali on yıl ve ötesi bir tecrübe. İkincisi her yıl tane yapıyor mu? Ve değişik ameliyatlar yapıyor mu? Tek ameliyatı mı yapıyor? Üçüncüsü, yaptığı ameliyatlarda geri kilo alımı olduğunda, darlık olduğunda onları tekrar ameliyat edip düzeltebiliyor mu? Kaçak olduğunda stent veyahut da laparoskopiyle girip revizyon, direnler, takma becerisi var mı? Böyle bir altyapısı olan hastanede yaşıyor mu? Çalışıyor mu? En önemlisi tomografisi. Veyahut gerekli radyolojik donanımı, bunlara müsait bir hastane mi? Onun ötesinde yeterli destek ekibi var mı? Diyetisyeniyle, psikoloğuyla, hasta koordinatörüyle. Takibe hastaların yeterli yapılıyor mu? Bütün bunlar sonuç olarak birleştiğinde bariatrik cerrahi sonuç da tecrübeli merkezlerde, safra kesesi ameliyatı kadar riskli ama size kazandırdığı yaşam süresi bakımından da bugün için hiçbir hastalıkta verilen olmayan derecede çok daha üstün size sonuçlar veren bir tedavi biçimidir.</p>

Mide botoksu, Mide Balonu ve Karından İğne ‘Ozempic’

<p>Evet obezitede uzun yıllar literatür, kongreler ve mesleki deneyimlerim sonucunda oluşan videolarda bilgileri aktarıyorum. burada obezite cerrahisi dışında daha düşük kilolarda örneğin mide botoksu, mide balonu üzerine göğüslerimizi açıklamıştık. Mide botoksunun etkisiz olduğunu, artık kullanmadığımızı, ayrıca bu konuda bir makalemizin bulunduğunu da söylemiştim. Mide botoksu hemen hemen terk ettiğimiz bir yöntem olduğunu ifade edeyim. Üstelik yan etkileri de oldukça gündemde bu günlerde. mide balona gelince mide balonun sadece çok yüksek kilolarda ameliyata hazırlık için bazen hastalara taktığım oluyor. Onun dışında da mide balonu. İlk başta hani biraz sempatik görünse de ilk üç günü oldukça zorlu. Bulantı, kusma ve ağrılarla geçen adaptasyonu zor bir süreç. Mide balonu takanların takılanların yüzde otuzunun girip çıkartıldığı, erken dönemde geri çıkarıldığını Hatırlatmak istiyorum. Mide balonu çok konforlu bir yöntem değil. Hatta bazen ki bu konuda videolarımız var. Bazı hastalarımız ameliyat sürecinin daha rahat olduğunu bile söylüyorlar. Daha öncesinde bir balon deneyimimiz oldu. Doğrudur. Balon daha zordu değil mi ameliyattan? Yani hiç kimseye tavsiye etmiyorum. Balonu? Evet. Neden? Çünkü hiç yürüyemedim. Birinci haftanın sonunda eşimin koluna girerek yürüyebildim. Bir hafta yattım. Mide balonunun sadece çok aşırı kilolarda olup ameliyata hazırlık amacıyla birazcık kilo vermesi için ki mide balonunda On beş kilo ortalama verilmesi mümkün. Altı aylık süreçlerde. Ama çok şişirerek daha yüksek volumelerde biz aşırı şişmanların ameliyata hazırlığı için kullandığımız oluyor tek endikasyonumuz bu. Onun dışında mide balonu kullanmıyoruz. peki bir yeni yöntem var ondan bahsetmek istiyorum. Aslında bu videomuzun konusu da karından iğne yani ozen pil ve değişik adlarla daha önce saksen de adıyla bilinen ilaçlar. Bu ile Yaşlar aslında bizim ameliyatların sonucunda bulunan bir dediğimiz bir hormon grubundan bir tanesi. Ve bu sentetik olarak yani insan vücudunda bu üretiliyor aslında bu hormon. Ama bu sentetik olarak dışarıdan şeker tedavisi için başlanmış bir ilaç aslında. Ama o kadar moda oldu ki Amerika'da özellikle. New York Times'ta bile haber oldu. Birçok insan meşhur. Bu konuda Elon Musk ilgi dolu beyanları oldu. Tab ki on beş on kilo verdirmede bu ilaçlar etkin olabilir. Ama bu ilaçların da bulantı, kusma, halsizlik gibi değişik yan etkileri olabiliyor. özel peak tedavisini biz ameliyat olmuş bazı süper obezlerde ek olarak uygulayabiliyoruz. Ama hani morbid obez dediğimiz vücut kitle endeksi otuz beşin üstü Kırkın üstü olan hastalarda bu ilaçların kullanılması ben doğru bulmuyorum. Çünkü bu ilaçlar kısa süre kullanılabilecek ilaçlar zaten o firması da çok aşırı suistimal edildiği için üretimin sınırlandırdı. Buradaki diğer bir problem şu ana kadar gösterilen yan etkiler. Uzun kullanımda medüller kanser, tiroit kanseri bildirimleri var. Uzun kullanımlarda pankreatif tetik dediğine dair bildirimler var. Belki de firmanın uzun dönem kullanımının, yaygınlaşması nedeniyle çekinceleri olabilir. O nedenle üretimi Hazırlandırdığına dair haberler geliyor. Bunun fütursuzca kullanılması, işte iğne e ben e obeziteden kurtuldum söylemi fikriyat olarak da yanlış. Çünkü bu ilaçlarla, bu ilaçlara dayanarak e bu işler kurtulmak oldukça kalıcı olarak zor. Hayat boyu bu yeniyi de yaptıramayacağınıza göre genel kural geçerli oluyor. O da genel kural şu. Hangi yöntemi seçerseniz seçin uzun dönemde hayat tarzı değişikliğini Gerçekleştiremez. Hayatınızda sporu katıp bariatrik bir mutfak kuramazsanız yine geri kilo alımı oluyor. Sonuç olara e botoks etkisiz kullanılmamalı. Mide balonu yani biz kullanmıyoruz. Sadece süper obezlerde geçici olarak kalıcı bir etkisi yok. İğneye gelince iğne tedavisi de geçici olarak veya hafif kilosu olan, on, on beş olan ve şeker hastalığı olan insanlarda denenebilecek olan bir yöntem olarak görüyoruz.</p>

Bunlar da İlginizi Çekebilir

tup-mide-ameliyati-sonrasi-kacak-nasil-olusur
Tüp Mide Ameliyatı Sonrası Kaçak Nasıl Oluşur?

Şişmanlık ameliyatları sonrasında ölüm neden oluyor Bu haberler canımızı sıkıyor. Şişmanlık cerrahisi sonrası ölüm haberleri gerçekten bu ameliyata ihtiyaç duyan, hayatını ve yaşam süresini uzatacak y…

İzle
tup-mide-ameliyatindan-sonra-beslenme-nasil-olmali
Tüp Mide Ameliyatından Sonra Beslenme Nasıl Olmalı?

Şişmanlık cerrahisi sonrası ilk günlerde ilk iki gün özellikle su, elma suyu ve protein solüsyonlarıyla beslenmeye başlıyoruz. İlk bir hafta sonrasında çorbalara geçilebiliyor. Özellikle değişik çorba…

İzle