<p>Reflü ameliyatı sonrası nüksteki en önemli faktör cerrahın tecrübesidir. Yani bir gün tiroit cerrahisi, bir gün hemoroit bir gün meme, bir günde reflü cerrahisi yapıyorsanız, bu tecrübeyi kazanmanız açıkçası çok zordur. Reflü cerrahisi herhangi bir organın çıkarılması ya da kısmen yerinin değiştirilmesi değildir. Yeni bir anatomi, yeni bir mimari ve ölçü vermeyi gerektirir. Bu tamamen cerrahın tecrübesine bağlıdır ve standartları yoktur. En az tane yapıyor olmak. Devamlı olarak bu ameliyatların revizyonlarıyla uğraşmak çok önemli bir konudur. Genel olarak literatürde yüzde on oranında onuncu yıla geldiğinde nüks bildirilmiştir. Bu hastalar genellikle ağır dediğimiz yemek borusuna ciddi sorunlar olan hastalar ve kısalmış yemek borusu olan hastalardır. Eğer böyle bir durum yoksa reflü cerrahisi son derece başarılı bir cerrahidir. Reflü cerrahisindeki nüks oranlarını etkileyen en önemli faktör birisi de hastanın ameliyat sonrası yeterince tedbirleri almamasıdır. Bunların başında ağır halter sporları yapmak, derine dalmak gibi uygun olmayan davranışlar vardır.</p>
<p>Mide içerisindekilerin yemek borusundan kaçmasıyla tarif edilen göz ön kafesinde yanma, kaynama, ekşime, mide bölgesinde şişkinlik, bazen ağrı, bazen öksürük, bazen ses kısıklığı seyreden bir sürü semptomun yer aldığı, şikayetin yer aldığı bir hastalıkları ifade eder. Reflü hastalığının tedavisinde kimlere ilaç, kimlere ameliyat önerilir? Bu sorun Cevabı aslında tek değil. Birçok cevabı var. Özetlemek gerekirse hastalığın nedeni, eğer neden kalıcı olarak yemek borusuyla mide arasındaki kapak sisteminin çok ciddi bir açılması, genişlemesi veya yerinden kayması denen mide fıtığı şeklindeyse bu hastalarda biz bir anatomik bozukluktan ifade edebiliriz. Bazı hastalarda ise böyle bir bozukluk yoktur. Kapak sistemi genel olarak sağlam gözükür. Ama yemek borusunun direnci bozuktur. Bugün nedenini bilmiyoruz ama Bazı hastalarda çok az asit bile kaçsa örneğin gırtlak bölgesinde ses kısıklığı öksürükle seyreden reflü dediğimiz hastalık gözükmektedir. Yine bazı insanların yemek borusunda hemen yer açılırken bazı insanlarda çok büyük mide fıtığı veyahut da çok ciddi reflü kaçağı olmasına rağmen yemek borusunda yara olmamaktadır. Dolayısıyla hastalığın nedenleri ve oluşum mekanizmaları değişik değişiktir ve birçok değişik karakterde seyreden reflü hastalığı vardır. Dolayısıyla yüz kişiden hemen hemen önemli bir kısmı ki toplumun yüzde yirmisinde görülüyor. bu reflü görülen yüz kişinin de yaklaşık olarak yüzde yetmişi mekanik bozukluklara bahsederken yüzde otuzunda ise bir ciddi elimizde neden göremeyebiliriz? bir kısım insanda da hatta yemek borusu hassasiyetli dediğimiz durum vardır. Yani çok ciddi kaçağı olmamasına rağmen yanma kaynama hisseder. biz bunlara hassas diyoruz. Bu anlattıklarımdan çıkaracağınız gibi sadece endoskopiyle tanı koymak doğru değil. Endoskopi sonrası pH metre, manometreyle ameliyat öncesi mutlaka gerçekten doğrulanmış bir asit kaçağının varlığı orta yere konmalı. Bu özellikle yemek borusunda yara olmayan hastalar için gereklidir. Ama yemek borusunda ileri derecede yaralar olan bizim B, C evresi dediğimiz büyük yaralar açılmış olan hastalarda pH metre artık şart gözükmemektedir. Ave yağ Genellikle ilaç içtiği zaman çok iyi olan, ilacı kestiği zaman da ki ilaçtan kastım asit düşürücü ve özellikle protonpom kastediyorum. Bunlarla çok iyi olan ama kesince de ertesi gün iki gün sonra hemen şikayetleri başlayan ilaç almaya başlayınca da tekrar düzelen hastalarda ameliyat çok başarılıdır. Ama ilaca cevabı gittikçe azalan hastalarda bir parantez açmak lazım. Yani ilaç açıyor, içiyor ama yine şikayetleri var. Yine problemleri var. Bu hastalarda ise eğer ki mekanik bir sorun var mı yok mu ona bakmak lazım. Ya çok büyük bir mide fıtığı. Göğüs kafesine çıkmış. Bizim dediğimiz midenin üst kısmının da fundusunda çıktığı hastalar bu tip hastalarda ekstra bazı şikayetler, nefes darlığı, merdiven çıkamama, geceleri göğüste sıkışma hissiyle uyanma gibi şikayetler ortaya çıkabilir. Bu durumda da yine ameliyat ön plana geçebilir tercih olarak. Yaşı genç Sürekli ilaç içmek zorunda kalan, yemek borusunda yaralar olan yaralar ilaçla tam kapanmayan hastalarda ameliyat bir alternatif olarak, laparoskopik cerrahi sunulabilir. A şart mıdır? Hayır. Şart değildir. Doktor ve hasta beraber karar vermelidir. Hastanın tercihi ben sadece ilaç içiyorum ve ilaçla mutluyumsa olabilir. Ama burada karşımıza bir problem çıkıyor. Bu ilacı ne kadar kullanacaksınız ve yan etkilerinden korunabilecek misiniz? Yan etkileri deyince başka bir kavram ortaya çıkıyor. Uzun süre kullanımdaki ortaya çıkan bazı sorunlar. Işte tartışılan kalçada kırık riskinin artması, kemik erimesi, fundus dediğimiz bölgede poliplerin oluşması, zaman zaman akciğer enfeksiyon, tekrarlayan enfeksiyonlar. Son zamanlardaki yayınlarda bahis konusu olan böbrek hastalıkları ya da erken bunama hastalığının ortaya çıkması gibi yan etkilerden bahsediyorum. Bunlar kesin kanıta dayalı dayalı tıp açısından henüz netleşmemiş olsa da uzun süreli ilaç içmenin de birtakım sorun doğurabileceğini göz önünde tutmak lazım. Dolayısıyla yaşı genç. Sürekli ilaç kullanan, yemek borusunda yaralar olan hastalarda kanıtlanmış reflü varsa laparoskopik cerrahi bir alternatiftir.</p>
<p>Mide küçültme ameliyatları sonrası mide büyür mü? Çok sıkça sorulan bir soru. Şimdi Midenin büyümesi genellikle uzun dönemde özellikle birinci yıldan sonra bir miktar mevcuttur. Yani insanlar iki köfte yerken üç köfte yer hale gelebilir. Daha rahat hale gelebilir. Ama tutup da bir tabak yer hale gelmesi bir sorun olduğunu ifade eder. Yani Tekrar midenin baştaki haline gelmesi mümkün. Genellikle Karşılaştığımız sorunlar bize başka merkezlerden gelen vakalarda gördüğümüz midenin başta büyük bırakılması, başta büyük bırakılmanın da iki temel nedeni var. Bunlardan bir tanesi cerrahın tecrübe eksikliği nedeniyle özellikle tepe kısmındaki yağlardan temizleyerek o bölgeye girip diyafram dediğimiz kubbe kısmına kadar gitmemesi hemen zımbalayarak o bölgeden uzak fazla doku ve serbestleme işlemini yapma ve oriski almadan mideyi çıkartma düşünmesi ki o durumda midenin tepe kısmı kaldığı için birinci yıldan itibaren o midenin kalan dokusu fazla oldukça nın genişlemenin orantısal olarak fazla olmasına neden olmakta.Ayrıca alt tarafta yapılandarlıklar da yukarıda genişlemeye neden olabilmektedir. Midenin Büyümesinden ziyade midenin ilk ameliyatta büyük bırakıl Vakalarda ikinci defa midenin küçültülmesi mümkündür. Buhastalara bu şans verilmektedir o zaman aaa ikinci bir mide küçültme ameliyatı da mümkün olabilmektedir. Bu tüp midenin bize sunduğu bir avantajdır.Mide büyümesi özellikle ilk altı ayda ameliyat sonrası ilk altı ayda hemen orta yere çıkmaz. Bir yıl iki yıl sonrasında ortaya yere çıkar.Bir insan ameliyattan sonra ilk iki üç ayda çok az yiyebiliyor İşte bir iki köfteyi biliyor ama altıncı ayda bir anda altı sekiz yapabiliyorsa bu midenin başta büyük bırakıldığının bir göstergesi olabilir. O yüzden midenin bırakılıp bulunmadığı ancak ameliyat videoları seyrederek mümkündür. Ama çoğu ekip bu ameliyat videoları maalesef çekmiyor. O zaman yapmamız gereken yemek borusu mide filmleriyle ne kadar bir hacmi olduğunu tomografi eşliğinde değerlendirmekten başka bir seçenek kalmıyor.Mide büyümesi veya genleşmesini sağlayan veya neden olan en önemli faktörlerden birisi hastaya ait faktörlerdir. Onlarda gazlı içeceklerin çok tüketilmesi, tıkanırcasına yemek yeme sendromu, ameliyat sonrası hastaların yeterince psikolojik ve diyetisyen desteği almadan yalnız başına sadece ameliyatı alarak uzaklaşması, ekipten uzaklaşması, rehabilitasyon toplantılarına gelmemesi,hastanın bu konuda yeme ve içme alışkanlığını düzeltmesi katı sıvı ayrımını bir arada yapmaması gibi birçok faktöre bağlıdır. Dolayısıyla ameliyat olup hastaların ekibinden uzaklaşmaması ekibin toplantılarına katılması,rehabilitasyon toplantıları,varsa psikolojik, duygusal yemesorunları onun içinpsikoterapigörmesi ve diyetisyenleriyle de uzun süreli en az bir yıl hangi yiyecekleri hangi hızda ne sıklıkla öğrenmesi çok çok önemlidir.</p>
…
Tesisinin ilk basamağında Hastanın şikayetleri çok önemli rol oynar şikayetler dediğimiz yanma kaynama şikayetlerin olması asit düşürücü ilaç kullandığı zaman bu şikayetlerin derhal geçmesi en önemli …