Tüp Mide Ameliyatı Sonrası Kaçak Nasıl Oluşur?

Reflü Nedir? Tedavisi Nasıldır?

<p>Reflü hastalığı yaşam kalitesini en çok bozan hastalıklardan biri olarak gösteriliyor. Çünkü kronik, hayat boyu devam eden, hayat boyu ilaç almayı gerektiren, zaman zaman da ilaca rağmen şikayetlerin olduğu, şikayetlerin ötesinde uyku özgürlüğünü, başınızı yukarıda yatmak nedeniyle aldığı veyahut da yeme özgürlüğünü aldığı, bazı yiyecekleri yememe şeklinde ve sonuçta yaşamınızı kısıtlayan bir hastalık olarak ortaya çıkıyor. Reflü hastalığını anlayabilmek çok önemli. Çünkü insanlar reflü denince bir hastalık var zannediyor. Evet bir hastalık var ama aslında reflü bir bulgu genel manada. Reflüyü yapan birçok hastalık var. Reflüm var deyince siz başım ağrıyor demiş gibi oluyorsunuz. Ama baş ağrısını yapan neden nedir? Yani reflüm var. Peki reflünüz varsa reflüyü yapan neden? Bunu anlamak lazım. Ve bu nedene göre de tedaviyi programlamak lazım. Reflünün neden oluşum mekanizmasını ve hangi gruplara ayrıldığını ve hangi gruplarda ne tür tedaviler gerektiğini kısaca anlatmaya çalışacağım. İlk olarak vücudun kapağı kaldırılırsa iç organlarımızı görüyorsunuz. Bu da çok ince bir kesit şeklinde diyafram dediğimiz burada bir kesit görüyorsunuz. Karaciğer mide, bağırsaklar, ince bağırsak ve kalın bağırsakların hemen üzerinde ince bir zar gibi bölge. Aslında bu diyaf denen kaslardan oluşmuş olan tavan vücudumuzu ikiye ayırır. Yukarıda akciğer ve kalp aşağıda ise diğer organlardan. Yani vücudumuz iki katlıdır. Bir üst kat bir alt kat vardır. Bu iki katı ayıran diyafram çok önemli bir rolü vardır. Çünkü yukarıda göğüs boşluğunda negatif basınç vardır. Yani dışarıdan hava çekebiliyoruz bu negatif basınç sayesinde. Diyaframın altında ise pozitif basınç ıkınmak, idrar yapmak, büyük abdest yapmak ancak o şekilde mümkün olabilir. Iknamak. Bunlar pozitif basınç sayesinde. Bu diyafram eğer yırtılırsa, örneğin trafik kazasında hastalar nefes almakta güçlük çekebilir. Nedeni pozitif basıncın yukarı kaymasıdır. Yani diyaframın ani yırtılması oldukça tehlikeli sonuçlar yaratabilir. Bütün bu anlattıklarım çerçevesinde önemli bir noktaya dikkatinizi çekmek istiyorum. Bu diyafram burada ince olarak gösterilmiş kas tabakası vücudu ikiye ayırırken ki elimi şöyle göstereyim, diyaframı aslında tam olarak geniş bir yelpaze şeklinde ikiye ayırır. Yemek borusu üst tarafta akciğerler ve kalbin arasında yukarıdan aşağıya doğru iner. Diyaframdaki bir delik ki biz buna hiyatus diyoruz. Yunanca delik demek. Geçerek mideyle yandan buluşur. Yani direkt midenin tepesinden inmez. Yanından gelir. Ve yemek borusu da midenin birleştiği yer hep kapalıdır. Hep kapalıdır. Lokma gelince açılır. Sonra tekrar kapanır. Bazen yürürken de boşluktayken de geçici yemek borusu alt kapağı gevşemeleri olabilir. Yedikleriniz aniden yukarı gidip gelebilir. Bu fizyolojik bir olaydır. Hastalık değildir. Özellikle çok yediğinizde. Ama onun dışında hep kapalıdır. Diyaframın altında pozitif basınç olduğu için yemek borusunun son üç dört santimini pozitif basınç etki yapar. Dışarıdan kapatıcı bir etkidir bu Ayrıca dikkat ederseniz midenin üstü paraşüt gibidir. Yani adeta bir mürekkep hokkası gibidir. İlkokulda bilirsiniz mürekkep okkaları vardı bilemiyorum şimdi kullanılıyor ama ters çevirirdik mürekkep dökülmezdi. Aynen onun gibi bir anatomi yaratır burada. Şöyle anlatacağım ben size. Burası kapalı. Yemek yediniz. Bir buçuk İskender üzerine ayran içtiniz. Ben de sizi ayağınızdan tutup ters çevirdim. Şimdi bunu uygulayalım hemen benim laptopumun üzerinde. Sizi ters çevirdim. Duruyorsunuz baş aşağı. Bakın. Şimdi burası kapalı. Burada da böyle bir paraşüt gibi alan vardı. Bütün gıdalar buraya toplanır ve burası bir adeta yuvarlak tokki halini alır. Burası da kapalı. Ve burada pozitif basınç var. Yani yedikleriniz ağzınıza gelmez. Yani ben sizi mideniz ne kadar dolu olursa olun. Ters çevireyim. Midedekiler yemek borusuna gitmez. Dolayısıyla bu sistem, bu anatomik göstergeler çalıştığı sürece midedekiler yukarı gitmiyor. İş bununla da bitmiyor. Reflüyü anlamak için şunu bilmeniz lazım. Çok önemli bir konu bence. Çünkü reflü midedekilerin yukarı kaçmasına verilen bir isim. Midedekilerin yukarı kaçması niye önemli? Şunun için önemli. Midenin içerisinde sadece asit yok. Safra, pankreas suyu, pepsin gibi bazı maddeler de mide içerisinde vardır. Özellikle on iki parmak bağırsağından safra da mideye de olabilir. Yani eğer bu bozukluk olursa veya bu siliklerde mide içeriği yukarı kaçarsa sadece asit kaçmaz. Safra, safra tuzları gibi birçok maddede kaçacaktır. Bu slidemız çok önemli. Bunu iyice anlatmak istiyorum. Şurada bir renk değişikliği olan Z hattı vardır. Bu Z hattı beyazımsı olarak gözükmekte. Yemek borusunun iç döşemesiyle midenin iç döşemesi çok çok farklıdır. Mide iç döşemesi asit ve safraya son derece dayanıklıdır. Yaklaşık on kat on kat bir bariyerle korunmuştur. Yani mide asidi mideye herhangi bir zarar vermez. Ama bu mide asidi asitli ortam ve safralı ortam yemek borusuna kaçarsa gördüğünüz bu açık renkteki alan ki biz buna çok katlı ya sepiter diyoruz. Adeta bir tuz ruhu dökülmüş gibi yanar. Ve burada bir kimyasal reaksiyon olur. Biz buna tıpta tıp alanında bu ismi verirken siz bunu göğüs yanması, yanma, ağrı şeklinde hissedersiniz. Dolayısıyla midedekilerin yemek borusuna kaçması yemek borusunu yakmaktadır. Tabii ki midenin içerisindeki maddeler mideye zarar vermez ama yemek borusuna kaçtığı zamanda da burada bazı sonuçlar do bu noktada midedekilerin yemek borusuna kaçması birçok organ tarafından algılanır. Bunun içerisinde mideyi ve yemek borusunu saran sinirler de rol oynar. Ve bu sinirler aracılığıyla beynimize ve beyindeki birçok ağrı hisseden bizim modülatörlere bu ağrı modülatörlerine bu uyarılar gider. Bazı insanlar da bu sinirsel dağılımlar fazla duyargan olduğu için bu ağrı çok daha fazla şiddetli olabilir. Yani herkeste şikayeti farklı ağrı ve yanma şikayetiyle seyredebilir. Hatta bazılarında çok az kaçak olmasına rağmen ağrı ve yanma şikayetleri çok daha fazla olacaktır. Bizim için çok önemli bir konu şudur. Az önce bahsettiğim yemek borusuyla ve midenin birleştiği yer eğer ki karın içerisinden diyafratmanın altından yukarı doğru kayarsa biz buna mide fıtığı diyoruz. Mide fıtığı farklı bir hastalıktır aslında. Mide fıtığına bağlı reflüde daha ağır seyreder. O yüzden hastalar bize der ki mide fıtığım olduğu için reflüm varmış. Reflü var ama mide fıtığım da var. Hangisini ameliyat edeceksiniz diye sorar. Aslında yanılgı şuradadır. İşte reflü bir bulgudur. Burada da mide fıtığına bağlı reflü vardır. Bir şekilde anlatmak ellerimle anlatmak istersem diyafram var. Yemek borusu burada bir delik var. Onun içerisinden giriyor ve karna giriyor. Eğer bu mide bu delik genişledikçe karın içi pozitif basınç olduğu için yukarı doğru kayarsa yani göğüs boşluğuna doğru kayarsa burada olduğu gibi negatif basınç bölgesine geçeceği için ve burası negatif basınç bölgesiyle yemek borusu mide bileşkesi açık olacağı için çok kolaylıkla baş aşağı olduğu zaman midedekiler yukarı kayacaktır. Ayrıca göğüs boşluğunun negatif basıncıyla da adeta bir vakum etkisiyle mide içeriği daha çok mide fıtığının yaptığı ikinci bir problem de şudur. Az önce göstermiştim. Şimdi aynı şeyi tekrarlayacağım. Bakın şuraya. Burada gördüğünüz gibi bu çadır bozuldu. Ne oldu? Düzleşti. Yani ben sizin tekrar ayağınızdan tutup ters çevirirsem ne oldu? Burası adeta bir otoban gibi oldu. Düz oldu. Yani mide fıtığı buranın çadır paraşüt görünümü bozuyor. Dolayısıyla midedekiler adeta bir otobanda yukarı doğru kayıveriyor. İşte bu anatomik bozukluğu olan reflü hastalarında hastalık çok daha şiddetli gidebilir. O yüzden mide fıtığı olan reflü hastalarında bu hastalık şiddetli seyredebiliyor. Bu reflünün yemek borusuna yaptığı birçok tahribatlar var. Yemek borusu yaraları, darlıklar, baret dediğimiz hücresel değişiklikler ve kansere kadar giden sonuçlar. Onun ötesinde Laringa Faringal reflü dediğimiz tellerinde bozukluk, öksürük, akciğere suların kaçmasıyla meydana gelen atipik öksürük şikayetleri bunlar da reflü dediğimiz içerisinde yer alır. Bazı hastalarda kalp krizi geçiriyormuş gibi acil servise gitmeler bile olabilir. Aslında kalp krizine geçirenlerin yüzde yirmi beşinde reflü hastalığı vardır. Bakıldığı zaman EKG'si normal çıkacaktır. Bugün nedenini bilmiyoruz ama midedekiler asit ve safra yukarı kaçtığında bazı insanda böyle gördüğünüz yaralar olurken bazılarında yine şikayetler olmakla birlikte yaralar gelişmez. O nedenle reflü hastalığı da ikiye ayrılır. Yemek borusunda yer olanlar, yemek borusunda yara olmayanlar. İlk endoskopinizde yara yoksa üç yıl sonra, beş yıl sonra yara gelişmez. İlk endoskopideki bulgular hayat boyu seyreder. Demek ki bazı insanlarda yemek borusu çok dirençlidir. Ve asla yara gelişmez. Bazılarında dirençsizdir. Yara gelişir ve biz buna erozif, yara açan tip reflü diyoruz ki baret ve kanser gelişimleri de burada yara açan tipte daha çok gözükür. Reflü hastalığında eğer ki sorun mekanik bir nedene dayanıyorsa yani bir mide fıtığı var ise veya kapak yetmezliği var ise anatomik bir nedenden kaynaklanıyorsa hastalara biz asit düşürücü ilaç verdiğimiz zaman mide asidi kaybı ve mide asidi kaybolduğu için de yine yukarı sular çıkmasına rağmen çünkü herhangi bir hapımız yok. Mideyi tekrar aşağıya indirip, burayı kapatan herhangi bir ilacımız yok. Sadece reflüde kullandığınız ilaçlar mide asidinin ortadan kalkmasını sağlar. Mide fıtığınız ve kapak açıklığınız yerinde durur. Sadece asit az olarak kaçtığı için yanmanız ve kaynamanız gider. İlacı kesmez keserseniz de hemen şikayetlerinizi tekrar baş işte biz bunlara kronik, mide fıtığı ya da kapak yetmezliğine bağlı reflü hastaları diyoruz. Bunlarda sürekli olarak ilaç kullanma problemi orta yere çıkacaktır. Laparoskopik cerrahide, laparoskopik reflü cerrahisinde biz karna delikler açarak ki hastalar ertesi gün ayağa kalkıyor. Yemek borusuyla mide bileşkesini tekrar karın içerisine çekiyoruz. Buraya bir kapak sistemi yapıyoruz ki günümüzde üç yüz altmış derece tam salgı yerine. Yetmiş derece salgıları tercih ediyoruz. Böylece hastalarda yutma güçlüğü olmuyor. Şişkinlik, gaz şikayetleri daha iyi oluyor. Ayrıca diyaframdaki açıklığı da deliği kapatarak dikişlerle kapatıyoruz. Ve yeni bir bariyer sağlıyoruz.</p>

Reflü Teşhisi Nasıl Konulur?

<p>Tesisinin ilk basamağında Hastanın şikayetleri çok önemli rol oynar şikayetler dediğimiz yanma kaynama şikayetlerin olması asit düşürücü ilaç kullandığı zaman bu şikayetlerin derhal geçmesi en önemli tipik bulgulardan bir hiçbir miydi hastalığı yoktur ki reflü kadar ilaç içildiğinde düzelme göster en önemli teşhis araçlarından birisi endoskopi hastalar Eğer yanma kaynama yediklerini yukarı gelmesi gibi şikayetler var ise uzun süreli şikayetlerle mücadele etmem bir doktora mutlaka ilk Yapılacak diş endoskopi dediğimi hastanın bir şey hissetmediği ağrı sancısı olma bugün uyutarak yaptığını endoskopi dediğiniz işlem endoskopide biz anatomik olarak yemek borusu mide bileşkesinde ki kapağında bir açıklık olup olmad midenin yemek borusu bileşkesinin yukarı doğru kayma yani mide fıtığı olup olmadığını bu endoskopi sırasına göre yemek borusunda yara olmuş hastalığı için çok önemli bir yara Var yemek Borusu rasputin büyük oranda doğrula ilk endoskopi sıra buradan doku örnekleri baret dediğin hücresel 5 valse onları tespit etmekte mümkün ayrıca mide içerisinde helikobakter pilori dediğiniz mikrobun var veya mide çıkışında bir Darlık ya da ülserin olup olmadığı endoskop sırasında görecek dolayısıyla mide şikayetleri olan hastalar uzun süre bu hastalıkta sadece körlemesine alınan ilaçlar takip edilmemelidir endoskopi yapılacak olan yine bazı hastalarda yemek borusunda ciddi yaralar dolmayabütün bunlar tabii ki endoskopik olarak teşhiste bize bir güçlük yarat o durumlarda reflü teşhisinde doğrulamak adına burundan taktığım 24 saat boyunca asit kaçışını bize biyokimyasal veren adeta 24 saat boyunca hastayı monitörize eden takip eden metre nedir 24 çok mu zordu hemen hemen hiç zor değildi ama tipi gitmişlerdir yani hastanın burnuna bir kateter takdir açıkçası Bazı insanlar tarafından hoş karşılanmıyor gerçekten 8 yaşında çocuğa bile taktığımız oluyor okula gidiyor geliyor yani çok ağrı veren bir şey değil hatta biz artık bunu endoskopi sırasında hasta uyurken takabiliyor bize çok veri veriyor 24 saatlik bir asit ne kadar kaçıyor ne zaman kaçıyor ne miktarda kaçıyor bunu bir Computer programı değerlendirilecek hastanın ne kadar üstün olduğunu görebiliyor özetlemek gerekirse endoskopide reflüye ait hiçbir iz olmayabilir beğendi kopik tanıdı yeterli olmayabilir biz bunu doğru atma özellikle yemek borusunda yara ol bunun Altını çiziyorum gerekebilir harici empedans istediğiniz birleştirilmiş bir test vardı katı ve sıvı ve hava kaçışını dahi görebilir yemek borusunu hareketlerine manometre dediği motility incelemeleri yani yemek borusu su borusu gibi bir organ değildir ve hareketleri var devamlı hareketleri yemek borusunun mideye doğru mideden çok az bir Kaçak olsa bile Bu hareketlerle yemek borusu Midedeki asitli suyutekrar mi diye geri gönder dolayısıyla yemek borusunu hareketler bizim için döner teşhiste ameliyat gerekecek bir hasta özellikle var ise mutlaka yemek borusu hareketleri de mal metre ile bakıp yeterince hareket var mı yemek borusu mide arası kapak basıncı ne kadar Buna da çok eskilerde kullandığımız baryumlu incelemeleri açıkçası çok yeri olmama birlikte özellikle yutma güçlüğü olan hastalarda baryumlu incelemeyi yapıyoruz Ayrıca çok ciddi yemek borusundan yaraları ve yemek borusunun kısalması gibi şüpheniz olduğunda da akalazya dediğiniz bir hastalık ki orada reflü tam tersi yemek borusu mide ağrısı kapak sistemi açılmamaktadır orada da yineyemek borusu incelemesini baryumlu incelemeyi yapmak toparlamam gerekirse reflü tanısında sadece bir tek git yani endoskopi ile tanı koymak doğru değildir teşhiste hastanın şikayetleri çok önemlidir bunun yanı sıra sadece Android skopi ve görüntüleme yetmez motility çalışmaya dediğiniz çalışmaların eklenmesi gerekir bütün bunların kapsamlı bir değerlendirilmesi birçok reflü hastalığının cindy ortaya çıkarmakta çok önemli inceleme.</p>

Şişmanlık ameliyatları sonrasında ölüm neden oluyor Bu haberler canımızı sıkıyor. Şişmanlık cerrahisi sonrası ölüm haberleri gerçekten bu ameliyata ihtiyaç duyan, hayatını ve yaşam süresini uzatacak yaşam kalitesini arttıracak bir seçenek arayışında olan insanlar için büyük bir korku nedeni. Gazetelerde duyuyoruz Falanca yerde ameliyat oldu, öldü veya kaçak oldu. Önce kaçak nedir? Ondan bahsedeyim. Kaçak, şu elimde gördüğümüz dediğimiz ameliyatlarla dokusu kesiliyor. Mide bu araya sıkıştırılıyor ve gördüğünüz gibi kapatıldıktan sonra da ateşleyerek üçer sıra midenin her iki tarafına zımba atılıyor ve ortasındaki bıçak da bu dokuyu kesiyor. Şimdi bu zımba hattından kalan midenin içerisinden dışarı sıvı ya da içtiğimiz yediklerimizin dışarı kaçmasına kaçak diyoruz. Peki zımbaladığımız halde kaçak neden oluyor Şöyle söyleyeyim ben otuz yıldır bu tür cerrahiyle uğraşan bir doktorum. Hayatında yani meslek hayatında ciddi kaçağın bir tane var. Beş bine yaklaşan mide ameliyatında. Son yıllarda da böyle bir kaçak görmüyoruz. Ama niye bu kadar yaygın? Niçin duyuluyor Niçin ölüm oluyor? Temelinde yatan şeyler şunlar Birincisi tabii ki çok ciddi sayıda bu şişmanlık ameliyatlarına giren bu konuda henüz tecrübesi yeterince oluşmadan sadece tüp mide ameliyatı kolay olduğu için tüp mide ameliyat olarak başlayan yani öncesinde mide reflü cerrahisi, gastrik bypass cerrahisi gibi komplike ameliyatları daha yapmadan hemen mide tüp mide ameliyatına başlayan cerrah sayısının son yıllarda Türkiye'de adeta bir patlama yapması Ve bu konuda hem alet kullanımına dair bazı hatalara doğuruyor. Hem de bu aletlere bir defa kullanıp atılması gerekirken bir defa kullanılmayıp değişik sayılarda bu gördüğünüz bıçak kısmının keskinliğini kaybetmesine ve zımbaların doğru atılmamasına neden olan durumlar olabiliyor. Bu iki faktör cerrahi tecrübesizlik ve malzeme kullanımındaki tekrar tekrar aynı malzemenin kullanılması tabii ki maliyetle ilgili endişeler noktasında ortaya çıkan bir sonuç. Yani bizim hastalarımızın en büyük ameliyat seçiminde sordukları konu maddi konular. Bu ameliyat ne kadar? Önce onu da hemen belirleyeyim. Bu tür tedavilerde sadece hastaya ameliyat odaklı bir tedavi sunulmaması gerekiyor. Yani bir merkez bu işte uygulanıyorsa belki ameliyat o konunun yüzde otuzluk kısmı. Yüzde yetmiş ameliyat öncesi hazırlık, hastanın diyetisyen psikolog, en önemlisi rehabilitasyon dediğimiz ameliyat sonrası kısımda hayatına anlam katabilmesi açısından hastanın eski alışkanlıklarından kurtulması yeni bir diyet, yepyeni bir psikolog desteğiyle ruh hali Bütün bunların hayat boyu kendisine, özellikle ilk iki yıl sunulması ve takviye edilmesi gerekiyor. Biz şimdi hastalara sadece ameliyat sunduğumuzda da hastalar bunu ameliyat olarak algıladığında ve tedaviyi bütün olarak görmediğinde de geriye maliyet konuları geliyor O maliyeti düşürmek için de malzemelerin birçok defa kullanılması veya bazı hastanelerin transfer yaparak çok tecrübeli cerrahlara o konuda herhangi bir dikkat edilmeden bu konuda denetimsizliklerden kaynaklanan sorunlar da oluyor. Altyapı eksikliklerine bağlı olmadan ameliyatların başlanılması. Tabii bu noktada hastalarda fiyat odaklı bir araştırma yapıyorlar. Çok araştırmadan hemen bu ameliyatları oluyorlar veya komşusu olmuş oluyor kendisi oraya gidiyor Bu noktanın altını çizmek istiyorum. Bu ameliyatlar standart ameliyatlar değildir. Lütfen doktorunuzu doktorlar aracılığıyla araştırın. Doktorlar aracı referans alın. Bu ameliyatlar çok basit, çok böyle her yerde olunacak ameliyatlar değil. Bir safra kesesi ameliyatını her yerde olabilirsiniz ama bir şişmanlık cerrahisi ameliyatını lütfen çok daha derinlemesine ve sağlıklı olarak araştırın. Kaçak olduğunda aslında insanların ölmemesi gerekiyor Kaçak oluyor. İkinci problem orada başlıyor Yine o ekibin yeterli tecrübesi yoksa kaçak konusunda kaçağı anlayamıyor. Yani mideden sıvı dışarı kaçıyor ama farkına varamıyor. Ve geçmiyor ediliyor O zaman ne oluyor? Karın çok kirlenmiş oluyor. Çok kirlendiği için de bizim sepsis dediğimiz mikropların bütün organları sarmasıyla ki işte bunların başına böbrek geliyor. Karaciğer geliyor, akciğerler geliyor Dokuların iflasıyla da organ yetmezlikleriyle ölüm oluşuyor Aslında kaçak bir ölüm nedeni değildir. Ama geç kalınırsa bir ölüm nedenidir. Orada da işte tomografinin veya şikayetlerinin ihmal edil hastanıntelefonla doktoru arayıp doktorun da ona telefonda ya işte bir ilaç al geçer gibi ufak tefek şikayetleri olduğunu zannetmesi Bu ameliyatlar sonrası ilk bir hafta içerisinde hastaneden taburcu olduktan sonra en ufak bir şikayetiniz olduğunda ki bunun başında ateş gelir, halsizlik, nefes darlığı gelir Lütfen doktorunuzu telefonla aramanın ötesinde doktorunuza görünün Eğer doktorunuz sizi telefonla, ya işte şunu al geçer derse bile, bu noktada siz buna olmayın Tekrar bir doktor veya tıp merkezine girip kendinizi gösterin. Ateş, halsizlik, nefes darlığı, kendinizi kötü hissetme. Karın ağrısı olması şart değil. Bakın altını çiziyorum. Zannediliyor ki hastanın karın ağrısı olacak. Kaçaklardan sonra karın ağrısı çok olmaz. Kaçaklara erken müdahale edilirse ki bu stent takmak olabilir Orayı yıkamak, dikiş atmak, orayı iyice temizlemek, hastalara bağırsak yoluyla tekrar bir beslenme yolunun açılması gibi yöntemlerle bu hastalar erken dönemde müdahale edildiğinde hayatta kalırlar ve ölüm olayı olmaz Bütün bu anlattıklarımız çevresi çerçevesinde yaşam süresini uzatan yaşam kalitesini arttıran böyle bir imkandan hastalar maalesef ülkemizde kaçak ve ölüm olayları fazla olduğu için korkarak uzak duruyorlar. Umarım gelecekte hem meslektaşlarımızın kazandığı tecrübeyle bu olaylar azalacaktır Hem de bu algılar kırılarak daha çok insan bu ameliyatlardan faydalanır

Bunlar da İlginizi Çekebilir

reflu-hastaliginda-kime-ilac-kime-ameliyat
Reflü Hastalığında Kime İlaç, Kime Ameliyat

Mide içerisindekilerin yemek borusundan kaçmasıyla tarif edilen göz ön kafesinde yanma, kaynama, ekşime, mide bölgesinde şişkinlik, bazen ağrı, bazen öksürük, bazen ses kısıklığı seyreden bir sürü sem…

İzle
tup-mide-ameliyati-ile-125-kilo-verdi
Tüp Mide Ameliyatı İle 125 Kilo Verdi.

Ameliyata karar vermeden önce tabii ki birçok yöntemi denedim. Diyet yaptım, spor yaptım. akupunktur yaptım. Her tür yöntemi denedim. Kilo&nbsp; da verdim.Çünkü düzenli beslenerek ve spayla elbette ki…

İzle
/mide-botoksu-mide-balonu-ve-karindan-igne-ozempic
Mide botoksu, Mide Balonu ve Karından İğne ‘Ozempic’

Evet obezitede uzun yıllar literatür, kongreler ve mesleki deneyimlerim sonucunda oluşan videolarda bilgileri aktarıyorum. burada obezite cerrahisi dışında daha düşük kilolarda örneğin mide botoksu, m…

İzle