<p>Evet obezitede uzun yıllar literatür, kongreler ve mesleki deneyimlerim sonucunda oluşan videolarda bilgileri aktarıyorum. burada obezite cerrahisi dışında daha düşük kilolarda örneğin mide botoksu, mide balonu üzerine göğüslerimizi açıklamıştık. Mide botoksunun etkisiz olduğunu, artık kullanmadığımızı, ayrıca bu konuda bir makalemizin bulunduğunu da söylemiştim. Mide botoksu hemen hemen terk ettiğimiz bir yöntem olduğunu ifade edeyim. Üstelik yan etkileri de oldukça gündemde bu günlerde. mide balona gelince mide balonun sadece çok yüksek kilolarda ameliyata hazırlık için bazen hastalara taktığım oluyor. Onun dışında da mide balonu. İlk başta hani biraz sempatik görünse de ilk üç günü oldukça zorlu. Bulantı, kusma ve ağrılarla geçen adaptasyonu zor bir süreç. Mide balonu takanların takılanların yüzde otuzunun girip çıkartıldığı, erken dönemde geri çıkarıldığını Hatırlatmak istiyorum. Mide balonu çok konforlu bir yöntem değil. Hatta bazen ki bu konuda videolarımız var. Bazı hastalarımız ameliyat sürecinin daha rahat olduğunu bile söylüyorlar. Daha öncesinde bir balon deneyimimiz oldu. Doğrudur. Balon daha zordu değil mi ameliyattan? Yani hiç kimseye tavsiye etmiyorum. Balonu? Evet. Neden? Çünkü hiç yürüyemedim. Birinci haftanın sonunda eşimin koluna girerek yürüyebildim. Bir hafta yattım. Mide balonunun sadece çok aşırı kilolarda olup ameliyata hazırlık amacıyla birazcık kilo vermesi için ki mide balonunda On beş kilo ortalama verilmesi mümkün. Altı aylık süreçlerde. Ama çok şişirerek daha yüksek volumelerde biz aşırı şişmanların ameliyata hazırlığı için kullandığımız oluyor tek endikasyonumuz bu. Onun dışında mide balonu kullanmıyoruz. peki bir yeni yöntem var ondan bahsetmek istiyorum. Aslında bu videomuzun konusu da karından iğne yani ozen pil ve değişik adlarla daha önce saksen de adıyla bilinen ilaçlar. Bu ile Yaşlar aslında bizim ameliyatların sonucunda bulunan bir dediğimiz bir hormon grubundan bir tanesi. Ve bu sentetik olarak yani insan vücudunda bu üretiliyor aslında bu hormon. Ama bu sentetik olarak dışarıdan şeker tedavisi için başlanmış bir ilaç aslında. Ama o kadar moda oldu ki Amerika'da özellikle. New York Times'ta bile haber oldu. Birçok insan meşhur. Bu konuda Elon Musk ilgi dolu beyanları oldu. Tab ki on beş on kilo verdirmede bu ilaçlar etkin olabilir. Ama bu ilaçların da bulantı, kusma, halsizlik gibi değişik yan etkileri olabiliyor. özel peak tedavisini biz ameliyat olmuş bazı süper obezlerde ek olarak uygulayabiliyoruz. Ama hani morbid obez dediğimiz vücut kitle endeksi otuz beşin üstü Kırkın üstü olan hastalarda bu ilaçların kullanılması ben doğru bulmuyorum. Çünkü bu ilaçlar kısa süre kullanılabilecek ilaçlar zaten o firması da çok aşırı suistimal edildiği için üretimin sınırlandırdı. Buradaki diğer bir problem şu ana kadar gösterilen yan etkiler. Uzun kullanımda medüller kanser, tiroit kanseri bildirimleri var. Uzun kullanımlarda pankreatif tetik dediğine dair bildirimler var. Belki de firmanın uzun dönem kullanımının, yaygınlaşması nedeniyle çekinceleri olabilir. O nedenle üretimi Hazırlandırdığına dair haberler geliyor. Bunun fütursuzca kullanılması, işte iğne e ben e obeziteden kurtuldum söylemi fikriyat olarak da yanlış. Çünkü bu ilaçlarla, bu ilaçlara dayanarak e bu işler kurtulmak oldukça kalıcı olarak zor. Hayat boyu bu yeniyi de yaptıramayacağınıza göre genel kural geçerli oluyor. O da genel kural şu. Hangi yöntemi seçerseniz seçin uzun dönemde hayat tarzı değişikliğini Gerçekleştiremez. Hayatınızda sporu katıp bariatrik bir mutfak kuramazsanız yine geri kilo alımı oluyor. Sonuç olara e botoks etkisiz kullanılmamalı. Mide balonu yani biz kullanmıyoruz. Sadece süper obezlerde geçici olarak kalıcı bir etkisi yok. İğneye gelince iğne tedavisi de geçici olarak veya hafif kilosu olan, on, on beş olan ve şeker hastalığı olan insanlarda denenebilecek olan bir yöntem olarak görüyoruz.</p>
<p><span style="color:#000000">Yemek borusunun nadir görülen hastalıklarından birisidir. Tüm Toplumda görülme sıklığı yüzde bir olarak ifade ediliyor ama kanaatimce birçok yayının da desteklediği gibi daha fazla olmakla birlikte genellikle teşhis koyamama, konamas ya da reflü hastalığıyla karışması nedeniyle tanısal güçlükler nedeniyle insidansında bir miktar daha fazla olduğunu düşünüyorum. Özellikle son yıllarda manometri ve bir radyolojik tetkiklerin imkanların artmasıyla ve doktorların aklına da biraz fazla girmesiyle akalazya hastalığında bir artış olduğu bir gerçek. Akalazya yemek borusuyla mide bileşkesinin açılamaması hastalığıdır. Hep kapalı kalması hastalığıdır. Aniden başlayabilir. Çok yavaş olarak başlayabilir. Ana bulgu yutma güçlüğü dür. Göğüs ağrısı yediklerinin yukarı gelmesi gibi bulgularda olabilir. Akalazyada tanı genellikle yemek borusu filmiyle ya da endoskopiyle ikisinin bir arada olması şarttır bence. konabilir. Manometri yani burundan takılan bir kateterle yemek borusunun basıncının ölçülmesi de tanıda mutlak gerekli olan noktalardan tetkiklerden birisidir. Malometre nedir? Malometre burundan konan bir kateterle yemek borusu basınçlarının ve yemek borusu mide bileşkesinin basıncını ölçen bir tetki çünkü yemek borusu hareketli bir organdır. Yani düz bir boru değildir. Siz bir şeyler yediğinizde yediğiniz yemekler, yer çekimi etkisiyle gitmiyor. Yani ben sizi ayağınızdan tavana bağlayıp ters çevirsem bir kaşık çorba versem, yutarsanız onu yukarı doğru gönderir yemek borusunun itici hareketleri vardır. Akalazyada bu yemek borusunun hareketleri de bozulmuştur. Hem yemek borusu hareketleri bozulmuştur. Hem yemek borusu mide bir ilişkisi açılmamaktadır. Peki nasıl tedavi edeceğiz? Maalesef ilaçla tedavisi gerçi kalsiyum antikonistleri verilir ama çok etkili değildir. Balon tedavisi deyince hani biraz şirin gibi gözüküyor ama şöyle bir balondan bahsediyorum. Endoskopta endoskopun içerisinden geçirilen daha sonra ucu dışarıdan şişirilerek yemek borusu mide yerleşkesindeki kasların düzensiz olarak ayrılmasını sağlayan bir tedavi yöntemi. Günümüzde balon tedavisi, radyolojik tedavi altında tetkik altında görerek ve o bölgedeki açılmayı iyice tetkik ederek yapılabilmektedir. Bu balon tedavisiyle yüzde yetmiş hastada hemen hemen bir balonla çözüm sağlanabilmektedir. Ama balon tedavisinin önemli bir grubunda ikinci ya da üçüncü balonların yapılması gerekli olabilmektedir. Yüzde otuz hastada ise balon tedavisi yeterli olmamaktadır. Bir diğer tedavi kitaplarda okumuşsunuzdur veya internette duymuşsunuzdur. Botoks dediğimiz Botoks nedir? Hani yüzde kullanılıyor botoks. Botoks siniri felç eden bir madde. Zaten yüzdeki sinirleri de felç ettiği için oradaki kaslar kasılmıyor ve devamlı kas donuk kalıyor. Yani kasılı kalmış oluyor ve gerginlik yaratıyor. Kasları felç ediyor. sinirler bu bölgede botoksla bloke edilir. Ve kasların kasılması ortadan kalkar ve kaslar gevşer. Ve bu bölge açılır. Biz bunu sadece yaşlı hastalar için öneriyoruz. Tedavisinin en büyük handikapı daha sonra cerrahi tedavilerde güçlük çıkarması. Botoks tedavisinin etkinliği de aslında oldukça düşük, yüzde elliler civarında. Heller miyotomisi, Heller isimli bir cerrah yaptığı için adı üzerinde yapılan mide bileşkesindeki iki kat kası keserekten soğan kabukları gibi düşünebilirsiniz. En içteki soğan kabuğu yani mukozanın kalacak şekilde yemek borusuna Santim mideye iki buçuk santim uzayacak şekilde kesilmesini içeren bir tedavi yöntemidir. Günümüzde laparoskopik daha büyüterek yaptığımız için o bölgeyi daha hakim olduğumuz için ve reflü tedavisindeki cerrahi tedaviden gelen tecrübemiz de katıldığı için kanaatimce son otuz yılda laparoskopik akalazya veya heller miyotomisi daha iyi şartlarda yapılabilmektedir. Ve tedavinin etkinliği oldukça yüksektir. Başarılı bir miyotomi sonrası hastalarda yemek borusuyla mide bileşkesi tamamen açılır. Tabii bu noktada alttaki mideden de yukarı, yemek borusundan kaçak olmaması için bir dediğimiz yarım sargının eklenmesi gerekir ki ben bunu her zaman şeklinde uyguluyorum. Ürüne konan doblikasyon da olabilir. Böylece hastaların reflüsü de ortadan kaldırılır. Bir diğer gelişen tedavi denen endoskopik olarak ağızdan girerek endoskopik yapılan miyotomi burada tabii endoskop aracılığıyla önündeki diyeceğimiz bir yakıcı aletle kaslar kesiliyor. sonuçları uzun dönem sonuçları henüz yok ama ümit vadetmektedir. Puem tedavisi. Tabii ki yine uyutuluyor hasta ama karna girilmemesi ve genel anestezi daha kısa bir miktarda alması nedeniyle avantajlarını içeriyor. Sonuç olarak Akalenzya'nın bence en önemli sorunu teşhis sorunudur. Teşhis edildikten sonra da tedavisi mümkün olan bir hastalıktır. Önemli olan geç kalmamaktadır. Geç kalmamaktadır. Çünkü geciktikçe alttaki darlık nedeniyle yemek borusunun genişlemesi söz konusu olacaktır. Adeta bir çuval. Hatta çorap deriz biz buna. O hale gelirse yapılacak bütün tedaviler yeterince başarılı olamaz.</span></p>
<p>Şişmanlık ameliyatları sonrasında ölüm neden oluyor Bu haberler canımızı sıkıyor. Şişmanlık cerrahisi sonrası ölüm haberleri gerçekten bu ameliyata ihtiyaç duyan, hayatını ve yaşam süresini uzatacak yaşam kalitesini arttıracak bir seçenek arayışında olan insanlar için büyük bir korku nedeni. Gazetelerde duyuyoruz Falanca yerde ameliyat oldu, öldü veya kaçak oldu. Önce kaçak nedir? Ondan bahsedeyim. Kaçak, şu elimde gördüğümüz dediğimiz ameliyatlarla dokusu kesiliyor. Mide bu araya sıkıştırılıyor ve gördüğünüz gibi kapatıldıktan sonra da ateşleyerek üçer sıra midenin her iki tarafına zımba atılıyor ve ortasındaki bıçak da bu dokuyu kesiyor. Şimdi bu zımba hattından kalan midenin içerisinden dışarı sıvı ya da içtiğimiz yediklerimizin dışarı kaçmasına kaçak diyoruz. Peki zımbaladığımız halde kaçak neden oluyor Şöyle söyleyeyim ben otuz yıldır bu tür cerrahiyle uğraşan bir doktorum. Hayatında yani meslek hayatında ciddi kaçağın bir tane var. Beş bine yaklaşan mide ameliyatında. Son yıllarda da böyle bir kaçak görmüyoruz. Ama niye bu kadar yaygın? Niçin duyuluyor Niçin ölüm oluyor? Temelinde yatan şeyler şunlar Birincisi tabii ki çok ciddi sayıda bu şişmanlık ameliyatlarına giren bu konuda henüz tecrübesi yeterince oluşmadan sadece tüp mide ameliyatı kolay olduğu için tüp mide ameliyat olarak başlayan yani öncesinde mide reflü cerrahisi, gastrik bypass cerrahisi gibi komplike ameliyatları daha yapmadan hemen mide tüp mide ameliyatına başlayan cerrah sayısının son yıllarda Türkiye'de adeta bir patlama yapması Ve bu konuda hem alet kullanımına dair bazı hatalara doğuruyor. Hem de bu aletlere bir defa kullanıp atılması gerekirken bir defa kullanılmayıp değişik sayılarda bu gördüğünüz bıçak kısmının keskinliğini kaybetmesine ve zımbaların doğru atılmamasına neden olan durumlar olabiliyor. Bu iki faktör cerrahi tecrübesizlik ve malzeme kullanımındaki tekrar tekrar aynı malzemenin kullanılması tabii ki maliyetle ilgili endişeler noktasında ortaya çıkan bir sonuç. Yani bizim hastalarımızın en büyük ameliyat seçiminde sordukları konu maddi konular. Bu ameliyat ne kadar? Önce onu da hemen belirleyeyim. Bu tür tedavilerde sadece hastaya ameliyat odaklı bir tedavi sunulmaması gerekiyor. Yani bir merkez bu işte uygulanıyorsa belki ameliyat o konunun yüzde otuzluk kısmı. Yüzde yetmiş ameliyat öncesi hazırlık, hastanın diyetisyen psikolog, en önemlisi rehabilitasyon dediğimiz ameliyat sonrası kısımda hayatına anlam katabilmesi açısından hastanın eski alışkanlıklarından kurtulması yeni bir diyet, yepyeni bir psikolog desteğiyle ruh hali Bütün bunların hayat boyu kendisine, özellikle ilk iki yıl sunulması ve takviye edilmesi gerekiyor. Biz şimdi hastalara sadece ameliyat sunduğumuzda da hastalar bunu ameliyat olarak algıladığında ve tedaviyi bütün olarak görmediğinde de geriye maliyet konuları geliyor O maliyeti düşürmek için de malzemelerin birçok defa kullanılması veya bazı hastanelerin transfer yaparak çok tecrübeli cerrahlara o konuda herhangi bir dikkat edilmeden bu konuda denetimsizliklerden kaynaklanan sorunlar da oluyor. Altyapı eksikliklerine bağlı olmadan ameliyatların başlanılması. Tabii bu noktada hastalarda fiyat odaklı bir araştırma yapıyorlar. Çok araştırmadan hemen bu ameliyatları oluyorlar veya komşusu olmuş oluyor kendisi oraya gidiyor Bu noktanın altını çizmek istiyorum. Bu ameliyatlar standart ameliyatlar değildir. Lütfen doktorunuzu doktorlar aracılığıyla araştırın. Doktorlar aracı referans alın. Bu ameliyatlar çok basit, çok böyle her yerde olunacak ameliyatlar değil. Bir safra kesesi ameliyatını her yerde olabilirsiniz ama bir şişmanlık cerrahisi ameliyatını lütfen çok daha derinlemesine ve sağlıklı olarak araştırın. Kaçak olduğunda aslında insanların ölmemesi gerekiyor Kaçak oluyor. İkinci problem orada başlıyor Yine o ekibin yeterli tecrübesi yoksa kaçak konusunda kaçağı anlayamıyor. Yani mideden sıvı dışarı kaçıyor ama farkına varamıyor. Ve geçmiyor ediliyor O zaman ne oluyor? Karın çok kirlenmiş oluyor. Çok kirlendiği için de bizim sepsis dediğimiz mikropların bütün organları sarmasıyla ki işte bunların başına böbrek geliyor. Karaciğer geliyor, akciğerler geliyor Dokuların iflasıyla da organ yetmezlikleriyle ölüm oluşuyor Aslında kaçak bir ölüm nedeni değildir. Ama geç kalınırsa bir ölüm nedenidir. Orada da işte tomografinin veya şikayetlerinin ihmal edil hastanıntelefonla doktoru arayıp doktorun da ona telefonda ya işte bir ilaç al geçer gibi ufak tefek şikayetleri olduğunu zannetmesi Bu ameliyatlar sonrası ilk bir hafta içerisinde hastaneden taburcu olduktan sonra en ufak bir şikayetiniz olduğunda ki bunun başında ateş gelir, halsizlik, nefes darlığı gelir Lütfen doktorunuzu telefonla aramanın ötesinde doktorunuza görünün Eğer doktorunuz sizi telefonla, ya işte şunu al geçer derse bile, bu noktada siz buna olmayın Tekrar bir doktor veya tıp merkezine girip kendinizi gösterin. Ateş, halsizlik, nefes darlığı, kendinizi kötü hissetme. Karın ağrısı olması şart değil. Bakın altını çiziyorum. Zannediliyor ki hastanın karın ağrısı olacak. Kaçaklardan sonra karın ağrısı çok olmaz. Kaçaklara erken müdahale edilirse ki bu stent takmak olabilir Orayı yıkamak, dikiş atmak, orayı iyice temizlemek, hastalara bağırsak yoluyla tekrar bir beslenme yolunun açılması gibi yöntemlerle bu hastalar erken dönemde müdahale edildiğinde hayatta kalırlar ve ölüm olayı olmaz Bütün bu anlattıklarımız çevresi çerçevesinde yaşam süresini uzatan yaşam kalitesini arttıran böyle bir imkandan hastalar maalesef ülkemizde kaçak ve ölüm olayları fazla olduğu için korkarak uzak duruyorlar. Umarım gelecekte hem meslektaşlarımızın kazandığı tecrübeyle bu olaylar azalacaktır Hem de bu algılar kırılarak daha çok insan bu ameliyatlardan faydalanır</p>
<p>Tesisinin ilk basamağında Hastanın şikayetleri çok önemli rol oynar şikayetler dediğimiz yanma kaynama şikayetlerin olması asit düşürücü ilaç kullandığı zaman bu şikayetlerin derhal geçmesi en önemli tipik bulgulardan bir hiçbir miydi hastalığı yoktur ki reflü kadar ilaç içildiğinde düzelme göster en önemli teşhis araçlarından birisi endoskopi hastalar Eğer yanma kaynama yediklerini yukarı gelmesi gibi şikayetler var ise uzun süreli şikayetlerle mücadele etmem bir doktora mutlaka ilk Yapılacak diş endoskopi dediğimi hastanın bir şey hissetmediği ağrı sancısı olma bugün uyutarak yaptığını endoskopi dediğiniz işlem endoskopide biz anatomik olarak yemek borusu mide bileşkesinde ki kapağında bir açıklık olup olmad midenin yemek borusu bileşkesinin yukarı doğru kayma yani mide fıtığı olup olmadığını bu endoskopi sırasına göre yemek borusunda yara olmuş hastalığı için çok önemli bir yara Var yemek Borusu rasputin büyük oranda doğrula ilk endoskopi sıra buradan doku örnekleri baret dediğin hücresel 5 valse onları tespit etmekte mümkün ayrıca mide içerisinde helikobakter pilori dediğiniz mikrobun var veya mide çıkışında bir Darlık ya da ülserin olup olmadığı endoskop sırasında görecek dolayısıyla mide şikayetleri olan hastalar uzun süre bu hastalıkta sadece körlemesine alınan ilaçlar takip edilmemelidir endoskopi yapılacak olan yine bazı hastalarda yemek borusunda ciddi yaralar dolmayabütün bunlar tabii ki endoskopik olarak teşhiste bize bir güçlük yarat o durumlarda reflü teşhisinde doğrulamak adına burundan taktığım 24 saat boyunca asit kaçışını bize biyokimyasal veren adeta 24 saat boyunca hastayı monitörize eden takip eden metre nedir 24 çok mu zordu hemen hemen hiç zor değildi ama tipi gitmişlerdir yani hastanın burnuna bir kateter takdir açıkçası Bazı insanlar tarafından hoş karşılanmıyor gerçekten 8 yaşında çocuğa bile taktığımız oluyor okula gidiyor geliyor yani çok ağrı veren bir şey değil hatta biz artık bunu endoskopi sırasında hasta uyurken takabiliyor bize çok veri veriyor 24 saatlik bir asit ne kadar kaçıyor ne zaman kaçıyor ne miktarda kaçıyor bunu bir Computer programı değerlendirilecek hastanın ne kadar üstün olduğunu görebiliyor özetlemek gerekirse endoskopide reflüye ait hiçbir iz olmayabilir beğendi kopik tanıdı yeterli olmayabilir biz bunu doğru atma özellikle yemek borusunda yara ol bunun Altını çiziyorum gerekebilir harici empedans istediğiniz birleştirilmiş bir test vardı katı ve sıvı ve hava kaçışını dahi görebilir yemek borusunu hareketlerine manometre dediği motility incelemeleri yani yemek borusu su borusu gibi bir organ değildir ve hareketleri var devamlı hareketleri yemek borusunun mideye doğru mideden çok az bir Kaçak olsa bile Bu hareketlerle yemek borusu Midedeki asitli suyutekrar mi diye geri gönder dolayısıyla yemek borusunu hareketler bizim için döner teşhiste ameliyat gerekecek bir hasta özellikle var ise mutlaka yemek borusu hareketleri de mal metre ile bakıp yeterince hareket var mı yemek borusu mide arası kapak basıncı ne kadar Buna da çok eskilerde kullandığımız baryumlu incelemeleri açıkçası çok yeri olmama birlikte özellikle yutma güçlüğü olan hastalarda baryumlu incelemeyi yapıyoruz Ayrıca çok ciddi yemek borusundan yaraları ve yemek borusunun kısalması gibi şüpheniz olduğunda da akalazya dediğiniz bir hastalık ki orada reflü tam tersi yemek borusu mide ağrısı kapak sistemi açılmamaktadır orada da yineyemek borusu incelemesini baryumlu incelemeyi yapmak toparlamam gerekirse reflü tanısında sadece bir tek git yani endoskopi ile tanı koymak doğru değildir teşhiste hastanın şikayetleri çok önemlidir bunun yanı sıra sadece Android skopi ve görüntüleme yetmez motility çalışmaya dediğiniz çalışmaların eklenmesi gerekir bütün bunların kapsamlı bir değerlendirilmesi birçok reflü hastalığının cindy ortaya çıkarmakta çok önemli inceleme.</p>
Yemek borusunun nadir görülen hastalıklarından birisidir. Tüm Toplumda görülme sıklığı yüzde bir olarak ifade ediliyor ama kanaatimce birçok yayının da desteklediği gibi daha fazla olmakla birlikte ge…
…